Turkish Archives of Pediatrics
Original Article

Evaluation of cases with congenital muscular dystrophy

1.

Gaziantep Çocuk Hastanesi, Çocuk Nöroloji Bölümü, Gaziantep, Türkiye

2.

Institute for Human Genetics, University of Hamburg-Eppendorf, Hamburg, Germany

3.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı, İzmir, Türkiye

4.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

5.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

6.

Center for Human Genetics and Institute for Human Genetics, Univeristy of Regensburg, Regensburg, Germany

7.

Institute for Human Genetics, University of Freiburg, Freiburg, Germany

Turk Arch Pediatr 2009; 44: 23-28
Read: 896 Downloads: 538 Published: 14 December 2020

Aim: The aim of this study is to evaluate clinical and radiological features of our cases with congenital muscular dystrophy.
Material and Method: The data of cases who were diagnosed with congenital muscular dystrophy in the Division of Pediatric Neurology of Dokuz Eylül University School of Medicine between July 2005 and July 2008 were analysed retrospectively.
Results: A total of 13 cases were evaluated. Among the 13 cases, seven (53%) were boys and six (47%) were girls. Seven patients (53%) were in the alfa dystroglycanopathy group, five patients (38%) were in collagen VI related congenital muscular dystrophy group and one patient (9%) was in “rigid spine” group. The mean age of cases with alfa dystroglycanopathy and collagen VI related congenital muscular dystrophy were 3.57Å}2.92 (0.5-7) and 10.83Å}5.67 (1-16) years, respectively. In alfa dystroglycanopathy group, five cases (71%) had eye involvement and six cases (85%) had developmental malformations of the central nervous system. All cases had brainstem hypoplasia and six cases (85%) had cerebellar cysts. In collagen VI related congenital muscular dystrophy group, the main complaints were retardation in motor mile stones, contractures in proximal joints and hyperlaxicity in distal joints. The most important clinical features in the case diagnosed with “rigid spine” syndrome were severe scoliosis and muscle atrophy.
Conclusions: The clinical features of congenital muscular dystrophies are heterogenous and increase in number of cases diagnosed as congenital muscular dystrophy should give an opportunity to determine the incidence of different types of congenital muscular dystrophies in our country. (Turk Arch Ped 2009; 44: 23-8)


Konjenital müsküler distrofili hastalarımızın değerlendirilmesi

Amaç: Bu çalışmada konjenital müsküler distrofi tanısı ile izlenen hastalarımızın klinik ve radyolojik bulgularının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Temmuz 2005 ve Temmuz 2008 arasında, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Nöroloji Bilim Dalı’nda konjenital müsküler distrofi tanısı alan olguların dosya kayıtları geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Çalışmaya alınan 13 hastanın yedisi (%53) erkek, altısı (%47) kızdı. Yedi hasta (%53) alfa distroglikanopati, beş hasta (%38) kollajen VI ile ilişkili konjenital müsküler distrofi, bir hasta (%9) “rigid spine” sendromu grubunda yer almaktaydı. Alfa distroglikanopati ve kollajen VI ile ilişkili konjenital müsküler distrofili hastaların ortalama yaşı sırasıyla 3,57±2,92 (0,5-7) ve 10,83±5,67 (1-16) yıldı. Alfa distroglikanopati grubunda beş olguda (%71) göz tutulumu, altı olguda (%85) merkezi sinir sistemi gelişimsel anomalisi vardı. Olguların tümünde beyin sapı hipoplazisi, altısında (%85) beyincikte kistler vardı. Kollajen VI ile ilişkili konjenital müsküler distrofi grubunda en sık başvuru yakınması motor gelişimde gerilik, proksimal eklem kontraktürleri ve değişen derecelerde distal eklem hiperlaksisitesiydi. “Rigid spine” sendromu tanısı alan hastada ise en önemli klinik bulgular ileri derecede skolyoz ve kas atrofisiydi.
Çıkarımlar: Konjenital müsküler distrofilerde klinik bulgular değişken olup ülkemizde tanı alan konjenital müsküler distrofili olguların artması değişik tiplerin görülme sıklığının saptanmasına olanak sağlayacaktır. (Turk Arş Ped 2009; 44: 23-8)

Files
EISSN 2757-6256