Aim: ABO/Rh incompatibilities are common causes of blood group incompatibility in newborns. On rare occasions, alloimmunization due to minor erythrocyte antigens may cause severe hemolytic disease requiring exchange transfusion. Most common minor erythrocyte antigens include non-D Rh antigens (c, C, e, E), Kell, Duffy, Kidd and MNS. In this study, we aimed to investigate minor erythrocyte antigens and their possible effects in newborns who were hospitalized for indirect hyperbilirubinemia and did not have any other detectable cause for neonatal jaundice.
Material and Method: Between July 1st 2009 and September 31st 2009, 107 newborns were enrolled to investigate the relationship between minor erythrocyte antigens and neonatal jaundice. Patients with common causes of hyperbilirubinemia such as ABO/Rh incompatibility, hypothyroidism, glucose-6-phosphate dehydrogenase deficiency, inborn errors of metabolism and sepsis were excluded. The study was approved by the ethics commite ((25.06.2006/35-2009). Minor erythrocyte antigens were studied by performing gel centrifugation method using human monoclonal antibodies. Antibodies were detected in mothers with positive antibody screening. Antigens which countered the antibodies present in the mother and which were found to be positive in the infant were considered as a cause of incompatibility. Kell, C, E,c, e antigens were investigated in all newborns regardless of their antibody screening results.
Results: Minor erythrocyte incompatibility was detected in 7 out of 107 newborns (6.5%). Assessment among 230 newborns hospitalized for indirect hyperbilirubinemia revealed a rate of 3% for minor erythrocyte antigen positivity. The most common incompatibility was related to “s” antigen which was detected in 4 patients. Other antigens detected included C, Jka, S, Lub and N. Only 1 patient was found to carry Kell antigen. However his mother displayed negative antibody screening. Direct coombs positivity or severe hemolysis could not be detected in any of the patients with minor erythrocyte antigen incompatibility. Although the clinical course was similar, jaundice was realized much later in these infants when compared to other infants with indirect hyperbilirubinemia.
Conclusions: Currently minor erythrocyte antigens are not being investigated routinely in neonatal jaundice. However, clinicians should keep in mind that minor erythrocyte antigens can cause indirect hyperbilirubinemia and sometimes severe hemolytic disease. Therefore they should remember to study these antigens in newborns with pathologic jaundice. (Turk Arch Ped 2013; 48: 23-9)
İndirekt hiperbilirübinemili olgularda minör eritrosit antijenlerinin alloimmünizasyondaki rolü
Amaç: Yenidoğan indirekt hiperbilirübinemisi nedenlerinden kan grubu uygunsuzlukları sık görülür. Minör kan grubu uyuşmazlığı çok ender olup, kan değişimine gereksinim gösteren ciddi hemolitik reaksiyonlara yol açabilir. Minör kan grupları arasında en sık görülenler; non-D Rh antijenleri (c,C,e,E), Kell, Duffy, Kidd ve MNS’dir. Bu çalışmada Yenidoğan Kliniği’ne indirekt hiperbilirübinemi tanısıyla yatırılan, bilinen veya saptanabilen hiperbilirubinemi nedenleri dışındaki olgularda minör kan gruplarının saptanması ve bunların olası etkilerinin araştırılması planlandı.
Gereç ve Yöntem: 01.07-31.09.2009 tarihleri arasında 107 yenidoğanda sarılık nedeninin minör eritrosit antijenleriyle ilişkisi araştırıldı. ABO/Rh uygunsuzluğu, hipotiroidi, glükoz-6-fosfat-dehidrogenaz eksikliği, doğuştan metabolik hastalık, sepsis gibi bilinen diğer hiperbilirübinemi nedenli hastalar çalışmaya alınmadı. Çalışma için etik kurul onayı alınmıştır (25.06.2006/35-2009). Minör eritrosit antijenleri insan kökenli monoklonal antiserumlar kullanılarak jel santrifügasyon yöntemiyle çalışıldı. Antikor tarama testi pozitif bulunan annelerde antikor belirlemesi yapıldı. Annede mevcut antikorlara karşılık gelen ve bebekte pozitif bulunan antijenler uygunsuzluk sebebi kabul edildi. Antikor tarama sonucuna bakılmaksızın Kell,C,E,c,e antijenlerinin varlığı araştırıldı.
Bulgular: Yüz yedi yenidoğanın yedisinde (%6,5) minör eritrosit uyuşmazlığı saptandı. Kliniğe yatırılan toplam 230 indirekt hiperbilirubinemili hasta değerlendirildiğinde ise pozitiflik %3’dü. En sık uyuşmazlık dört olgu ile MNS grubundan “s” antijenine bağlıydı. Diğer antijenler ise; C, Jka, S, Lub ve N’di. Kell antijeni pozitif bulunan bir olgunun annesinde antikor tarama testi negatifti. Uygunsuzluk saptanan olguların hiç birisinde direkt coombs testi pozitifliği ya da ciddi hemoliz bulgusuna rastlanmadı. Diğer olgularla karşılaştırıldığında bu olgularda sarılık daha geç fark edilmiş ancak seyri benzer olmuştur.
Çıkarımlar: Sarılıkla gelen yenidoğanlarda minör eritrosit antijenleri düzenli çalışılmamaktadır. Ancak minör kan gruplarının da yenidoğan sarılığına yol açabileceği, ciddi hemolitik hastalık oluşturabileceği ve patolojik sarılıklarda araştırılması gerektiği akılda tutulmalıdır. (Türk Ped Arş 2013; 48: 23-9)