This study was undertaken to determine the incidence and type of acute transfusion reactions in a pediatric intensive care unit. The patients admitted to our pediatric intensive care unit between February 2006 and February 2007 were prospectively recorded. A bedside nurse recorded the patients’ vital signs before, during and up to 4 hours after the transfusions. A total of 762 transfusions were administered to 219 patients during the study period. Acute transfusion reactions were diagnosed in 17.8% (n=38) of transfusions in critically ill children. Acute transfusion reactions incidence rate was found as 4.9% (38/762). All the acute transfusion reactions were febrile non hemolytic reactions. Febrile non hemolytic reactions were associated 68% (n=26) with red blood cell transfusions, 21% (n=8) with platelet transfusions and 3.7% (n=4) with intravenous immunoglobulin transfusions. Overall 8% (n=8) of platelet, 6.1% (n=26) of red blood cell and 3.7% (n=4) of immunoglobulin infusions were involved in febrile non hemolytic reactions. Transfusions were repeated in 52% (n=116) of patients. Acute transfusion reactions incidence rate was found 9% (n=11) in multiple transfusions. There was significant association between acute transfusion reactions and multiple transfusions (p=0.006). Febrile non hemolytic reactions occur frequently in critically ill pediatric patients who require transfusions. The acute transfusion reaction risk increases with multiple transfusons. The surveillance of transfusions given to pediatric intensive care patients enhances the knowledge about the incidence, type, risk factors and the safety standard required for transfusions. (Turk Arch Ped 2010; 45: 348-52)
Kritik çocuk hastalarda akut transfüzyon reaksiyonları
Bu çalışmanın amacı, kritik çocuk hastalarda akut transfüzyon reaksiyonlarının sıklığını ve tipini belirlemektir. Çalışmaya 2006 ve 2007 Şubat ayları arasında Yoğun Bakım Birimi’nde yatan hastalar ileriye dönük olarak alındı. Transfüzyon yapılan her hastada, yaşamsal bulgular transfüzyon öncesinde, sırasında ve sonrasındaki dördüncü saatte hasta başı hemşiresi tarafından kaydedildi. Çalışma döneminde 219 hastaya 762 transfüzyon yapıldı. Kritik hasta çocukların %17,8’inde (n=38) akut transfüzyon reaksiyonu gelişti. Akut transfüzyon reaksiyon sıklığı %4,9 (38/762) bulundu. Akut transfüzyon reaksiyonlarının tamamı hemolitik olmayan ateş reaksiyonlarından oluşmaktaydı. Bu reaksiyonların %68’i (n=26) eritrosit süspansiyonu, %21’i (n=8) trombosit süspansiyonu, %11’i (n=4) damardan verilen immünglobulin ile ilişkiliydi. Kan ve kan ürünü transfüzyonları kendi içlerinde değerlendirildiğinde hemolitik olmayan ateş reaksiyonun sırasıyla trombosit süspansiyonu transfüzyonlarının %8’inde (n=8), eritrosit süspansiyonu transfüzyonlarının %6,1’inde (n=26) ve damardan immünglobulin enfüzyonlarının %3,7’sinde (n=4) geliştiği belirlendi. Hastaların %52’sinde (n=116) transfüzyon tekrarlandı. Tekrarlanan transfüzyonları olan hastalarda akut transfüzyon reaksiyon sıklığı %9 (n=11) bulundu. Tekrarlanan transfüzyonlar ile akut transfüzyon reaksiyon gelişim riski arasında istatiksel olarak anlamlı ilişki saptandı (p=0,006).Kritik hasta çocuklarda hemolitik olmayan ateşli transfüzyon reaksiyonu sıktır. Tekrarlanan transfüzyonlar akut transfüzyon reaksiyonu gelişme olasılığını artırmaktadır. Transfüzyon yapılan hastaların gözetimlerinin yapılması transfüzyon reaksiyonlarının sıklığının, tipinin, risk etmenlerinin belirlenmesi ve güvenlik önlemlerinin artırılması açısından önemlidir.(Turk Arş Ped 2010; 45: 348-52)