Turkish Archives of Pediatrics
Original Article

Zekai Tahir Burak Women’s Health Education and Research Hospital newborn hearing screening results and assessment of the patients

1.

Clinic of Neonatology, Etlik Zübeyde Hanım Women’s Diseases Education and Research Hospital, Ankara, Turkey

2.

Clinic of Newborn, University of Health Sciences, Zekai Tahir Burak Women’s Health Health Application and Research Center, Ankara, Turkey

3.

Clinic of Neonatology, Samsun Women’s and Children’s Diseases Hospital, Samsun, Turkey

4.

Clinic of Developmental Pediatrics, Zekai Tahir Burak Women’s Health and Research Hospital, Ankara, Turkey

5.

Clinic of Odiology, Zekai Tahir Burak Women’s Health and Research Hospital, Ankara, Turkey

6.

Clinic of Neonatology, Zekai Tahir Burak Women’s Health and Research Hospital and Yıldırım Beyazıt University, Ankara, Turkey

Turk Arch Pediatr 2014; 49: 138-141
DOI: 10.5152/tpa.2014.1207
Read: 1770 Downloads: 1008 Published: 07 December 2020

Aim: Social, emotional, cognitive and language development of infants is provided with early diagnosis of hearing deficit. Hearing deficit is reported with a rate of 1-6 in 1000 live births in healthy newborns, while it reaches up to 10-30 in 1000 live births in newborns with risk factors. We aimed to compile the results of the hearing screening program applied in our hospital.

Material and Methods: The records of the hearing screening program were examined and the results were compiled by reaching the records of the patients who were found to have hearing deficit.

Results: Hearing test was applied in a total of 142 128 patients between 2005 and 2011. Hearing test was performed by evoked autoaucistic emission for two times in 26 690 of these patients and for three times in 2 412. A diagnosis of hearing deficit was made in 385 patients (0.27%) after application of ARB (Auditory Brainstem Response). The medical records of 171 of the patients who were referred for advanced investigations and treatment were obtained. 116 of these patients had a history of hospitalization in neonatal intensive care unit, while 55 patients had no history of hospitalization in neonatal intensive care unit. 49 of the patients had a gestational age below the 32th week and 122 had a gestational age above the 32th week. The median gestational age and birth weight values and ranges were found to be 35 (22-43) and 2 140 g (580-4 590 g), respectively. The risk factors included intrauterine growth retardation (n=24), multiple pregnancy (n=22), hyperbilirubinemia (n=74), blood exchange because of hyperbilirubinemia (n=7), sepsis (n=52), hypoglycemia (n=2), use of aminoglycoside and glycopeptide (n=99), use of furosemide (n=27), mechanical ventilation therapy (n=37), polycythemia (n=12), prenatal asphyxia (n=2), respiratory distress syndrome (n=45), chronic lung disease (n=11), surgery for retinopathy of prematurity (n=8) and hearing deficit in the mother or father (n=7).

Conclusions: In addition to the necessity of performing hearing screening in all newborns, infants with risk factors should be determined, hearing deficit should be screened with repeated hearing tests and social, emotional, cognitive and language development of the infant should be assured. (Türk Ped Arş 2014; 49: 138-41)


Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yenidoğan işitme tarama sonuçları ve hastaların değerlendirilmesi

Amaç: İşitme kaybının erken tanısı ile bebeklerin sosyal, duygusal, bilişsel, konuşma ve dil gelişimi sağlanmaktadır. Sağlıklı yenidoğanlarda görülme sıklığı 1 000 canlı doğumda 1-6 arasında bildirilirken beraberinde risk etmeni olanlarda 10-30’a kadar yükselen sıklıkta görülmektedir. Hastanemizde uygulanan işitme taraması programı sonuçlarını derlemeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntemler: İşitme tarama programı kayıtları incelenerek, işitme kaybı saptanan hastaların kayıtlarına ulaşılarak sonuçlar derlendi.

Bulgular: İki bin beş-2011 yılları arasında toplam 142 128 hastaya işitme testi yapılırken bunlardan 26 690 hastaya ikinci, 2 412 hastaya ise üçüncü defa uyarılmış otoakustik emisyon ile işitme testi yapıldı ve 385 hastaya (%0,27) işitsel beyin sapı yanıtı uygulandıktan sonra işitme kaybı tanısı konuldu. İleri tetkik ve tedavi için sevk edilen hastalardan 171’inin tıbbi kayıtlarına ulaşıldı. Bu hastaların 116’sında yenidoğan yoğun bakım biriminde yatış öyküsü varken, 55 hastada yenidoğan yoğun bakım biriminde yatış öyküsü yoktu. Hastaların 49’unun gebelik haftası 32 haftanın altında iken, 122’sinin 32 haftanın üzerindeydi. Gebelik haftası ve doğum ağırlığı ortanca ve aralıkları sırasıyla 35 (22- 43) ve 2 140 g’dı (580-4 590 g). Risk etmenleri arasında döl yatağının büyüme geriliği (n=24), çoğul gebelik (n=22), hiperbilirübinemi (n=74), hiperbilirübinemi nedeniyle kan değişimi (n=7), sepsis (n=52), hipoglisemi (n=2), aminoglikozit ve glikopeptit kullanımı (n=99), furosemid kullanımı (n=27), mekanik ventilasyon tedavisi (n=37), polisitemi (n=12), doğum öncesi asfiksi (n=2), sıkıntılı solunum sendromu (n=45), kronik akciğer hastalığı (n=11), erken doğmuş bebek retinopatisi için cerrahi (n=8), anne veya babada işitme kaybı (n=7) saptandı.

Çıkarımlar: Yenidoğan her bebekte işitme taraması yapılması gerekliliğinin yanısıra risk etmeni olan bebekler belirlenmeli, tekrarlayan işitme testleri ile işitme kaybı taranmalı ve tedaviye kısa sürede başlayarak bebeğin sosyal, duygusal, bilişsel, konuşma ve dil gelişimi sağlanmalıdır. (Türk Ped Arş 2014; 49: 138-41)

Files
EISSN 2757-6256