Multiple complex developmental disorder is characterized by early-onset combined impairment in the regulation of affective states, in the social behavior, and in the thought processes. First described in the Eighties, so far multiple complex developmental disorder has so far not found recognition as an autonomous nosographic entity in international classifiers. In the past, the most common diagnosis for patients presenting with this clinical picture was that of ‘pervasive developmental disorder not otherwise specified,’ due to the early-onset impairment in various development areas, including the social functioning, with pervasive characteristics. Over recent years, based on literature data, the interest in multiple complex developmental disorder has seemed to decline. Yet, several clinical and neurobiological findings emerging from the literature seem to support the nosographic autonomy of multiple complex developmental disorder. The correct recognition of this clinical picture appears to be of considerable importance because children who are affected seem to be predisposed to develop a schizophrenia spectrum disorder during their lifetime. Multiple complex developmental disorder could be a very interesting entity, being a possible kind of “bridge” condition between autism spectrum disorder and childhood-onset schizophrenia. However, there is a lack of findings of the real recurrence, neurobiologic background, and course of this clinical picture.
Çoklu karmaşık gelişimsel bozukluğa ne oldu?
Çoklu karmaşık gelişimsel bozukluk, duygulanım halleri, sosyal davranış ve düşünme süreçlerinin düzenlenmesinde erken başlangıçlı bozuklukla belirgindir. İlk olarak 1980’li yıllarda tarif edilmiş olan çoklu karmaşık gelişimsel bozukluk, bugüne kadar uluslararası sınıflandırıcılar tarafından özerk bir nozografik antite olarak tanınmamıştır. Geçmişte, bu klinik tablo ile başvuran hastalar için en sık konulan tanı, sosyal işlevsellik gibi çeşitli gelişim alanlarında yaygın özellikler gösteren erken başlangıçlı bozukluğa bağlı olarak ‘yaygın gelişimsel bozukluk, başka yerde tanımlanmamış’ olmuştur. Son yıllar içinde, dizin verilerine göre, çoklu karmaşık gelişimsel bozukluğa ilgi azalmış görünmektedir. Ancak, dizinden ortaya çıkan bazı klinik ve nörobiyolojik bulgular, çoklu karmaşık gelişimsel bozukluğun nozografik özerkliğini destekliyor görünmektedir. Bu klinik tablonun doğu olarak tanınması dikkate değer derecede önem taşımaktadır, çünkü etkilenen çocuklar yaşam boyu şizofreni spektrum bozukluğu geliştirmeye yatkın görünmektedirler. Çoklu Karmaşık Gelişimsel Bozukluk, otizm spektrum bozukluğu ile çocukluk dönemi başlangıçlı şizofreni arasında muhtemel bir “köprü” durumu olarak çok ilginç bir antite olabilir. Ancak, bu klinik tablonun gerçek nüksü, nörobiyolojik zemini ve seyri ile ilgili bulgular yeterli değildir.
Cite this article as: Posar A, Visconti P. Whatever happened to multiple complex developmental disorder? Turk Pediatri Ars 2020; 55(3): 222–8