In severe respiratory failure, extracorporal membrane oxygenation support is life-saving, but it has been started to be used in pediatric intensive care units in our country very recently. Here, we present a five-month old girl who developed acute respiratory distress and air leakages following removal of a foreign body obstructing the airway. Mechanical ventilation only increased the air leaks and - despite drainage - resulted in hypoxemia, acidosis and finally cardiopulmonary arrest. Initiation of veno-venous (VV) ECMO improved oxygenation as well as hemodynamics. The patient was weaned off extracorporal membrane oxygenation support on the 7th day with improvement in the lung parenchyma and ceasing of the air leakages; she was discharged on the 27th day of her hospitalization without any neurologicalsequela. As far as we know, this patient is the first pediatric patient who was discharged with success after application of venovenous-extracorporal membrane oxygenation with a respiratory indication in a pediatric intensive care unit in our country. We think that similar patients who need extracorporal membrane oxygenation can be cured with close collaboration of specialists of cardiovascular surgery and pediatric intensive care, dedicated nurses and perfusionist support when necessary. (Türk Ped Arş 2014; 49: 66-9)
Persistan hava kaçakları olan derin hipoksemik bir süt çocuğunda venö-venöz ekstrakorporeal membran oksijenasyonu: Türkiye’den ilk başarılı çocuk venö-venöz ekstrakorporeal membran oksijenasyonu olgu bildirimi
Ağır solunum yetersizliklerinde ekstrakorporeal membran oksijenasyonu desteği yaşam kurtarıcıdır, ancak ülkemiz çocuk yoğun bakım birimlerinde kullanımı çok yenidir. Burada havayolunu tıkayan yabancı bir cismin çıkarılması sonrası akut solunum sıkıntısı sendromu ve hava kaçakları gelişen beş aylık bir kız hasta olgusu sunuyoruz. Mekanik ventilasyonun hava kaçaklarını artırması, yeterli direnaja rağmen artan hipoksemi ve asidoz sonucu hastanın kalp-solunumu durdu. Venö-venöz ekstrakorporeal membran oksijenasyonu başlanması ile oksijenasyon ve hemodinamik değişkenlerde düzelme sağlandı. Akciğer parenkiminin iyileşmesi ve hava kaçaklarının sonlanması ile hasta yedinci gününde ekstrakorporeal membran oksijenasyonu desteğinden ayrıldı. Yatışının 27. gününde nörolojik sekelsiz olarak taburcu edildi. Bu olgu, bilgimiz dahilinde ülkemizdeki bir çocuk yoğun bakım biriminde solunumsal gerekçeyle venö-venöz ekstrakorporeal membran oksijenasyonu yaşam desteği uygulanıp başarı ile taburcu edilen ilk çocuk hastadır. Ekstrakorporeal membran oksijenasyonu gereksinimi olan benzer hastaların, kalp damar cerrahisi ve çocuk yoğun bakım uzmanlarının yakın işbirliği, eğitimli hemşire ve gereğinde perfüzyonist desteği ile iyileştirilebileceğini düşünmekteyiz. (Türk Ped Arş 2014; 49: 66-9)