The aim of this study was to determine the frequency and of RSV clinical and laboratory features of respiratory syncytial virus (RSV) in small children with bronchiolitis in 2008-2009. A total of 79 children younger than two years of age with bronchiolitis at whom RSV antigen was analyzed in the nasopharengeal secretion between October 2008-May 2009 were evaluated from clinical charts retrospectively. Respiratory syncytial virus antigen in nasopharengeal secretions was positive in 16 (%20) of 79 patients. The age, sex, mean gestational week, duration of breast feeding, fever, mean leukocyte count, C-reactive protein (CRP) level and hospitalization rate were not significantly different between the RSV positive and negative patients. Respiratory syncytial virus infection was frequently detected in December. Intensive care unit admission for advanced respiratory support was found significantly higher in the RSV positive patients. Respiratory syncytial virus incidence in children younger than two years-old with the diagnosis of bronchiolitis was %20, concordant with the literature. Although hospitalization rate of RSV positive and negatif patients is similar, intensive care unit admission for advanced respiratory support was significantly higher in RSV positive patients. Therefore, as RSV infection in infants and high risk patients has a severe clinical course, this situation increases the importance of early diagnosis and prophylaxis. (Turk Arch Ped 2010; 45: 252-6)
Bronşiyolit tanısıyla izlenen küçük çocuklarda RSV sıklığı, klinik ve laboratuvar özellikleri
Bu çalışmanın amacı 2008-2009 yıllarında bronşiyolit tanısı alan küçük çocuklarda respiratuvar sinsisyal virüs (RSV) sıklığını, klinik ve laboratuvar özelliklerini incelemek.Ekim 2008- Mayıs 2009 tarihleri arasında alt solunum yolu enfeksiyonu tanısı alan ve nazofarengeal sürüntü örneğinde RSV antijeni bakılan iki yaşından küçük 79 hastanın dosyaları geriye dönük olarak taranarak klinik ve laboratuvar özellikleri değerlendirildi. Nazofarengeal salgıda RSV antijeni bakılan 79 hastanın 16’sında (%20) RSV pozitif saptandı. Bu hastalarda yaş, cinsiyet, ortalama gebelik haftası, anne sütü ile beslenme süresi, vücut ısısı, lökosit sayısı, C-reaktif protein (CRP) düzeyi ve yatırılarak tedavi oranı, RSV negatif hastalardan istatistiksel olarak farklı bulunmadı. Hastalarda RSV enfeksiyonu en sık Aralık ayında saptandı. Respiratuvar sinsisyal virüs enfeksiyonu geçiren bebeklerin yoğun bakım biriminde yatırılarak tedavi oranı RSV negatif hasta grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu. Bronşiyolit tanısıyla izlenen iki yaş altı çocuklarda, RSV sıklığı literatür ile uyumlu olarak %20 bulundu. Respiratuvar sinsisyal virüs enfeksiyonu hastaneye yatış oranlarını etkilememekle birlikte, RSV pozitif hastalarda solunum desteği ihtiyacı nedeniyle yoğun bakım biriminde tedavi oranının RSV negatif hastalardan yüksek olduğu gözlendi. Bu nedenle bebeklerde ve riskli hasta grubunda RSV enfeksiyonunun ağır seyretmesi erken tanı ve koruyucu tedavinin önemini artırmaktadır.(Turk Arş Ped 2010; 45: 252-6)