In this study, we present children with Kawasaki disease and compare with the other series of patients reported in Turkey. This is a retrospective study of 34 children admitted and treated with the clinical diagnosis of Kawasaki disease at our Pediatric Cardiology Unit in the last five years. Complete blood count, erythrocyte sedimentation rate, routine urine examination measurements, serum hepatic transaminase and C-reactive protein and echocardiography were the studies performed in all patients. Other relevant investigations were done if indicated. All patients received intravenous gammaglobulin once the diagnosis was made. The age of onset ranged between 5 months to 12 years with a mean of 2.7 years. The male to female ratio was 1.6: 1. Conjunctivitis, oral signs, and skin rash were among the principal clinical features present in over 80% of cases. Prominent cervical lymph nodes larger than 1.5 cm were less commonly found (61%). The echocardiogram, which was done at admission or follow-up, showed coronary artery dilatation or aneurysm formation in 11 cases (32.3%). Follow-up of these patients showed disappearance of these changes over eight weeks. None of our patients had myocardial infarction or died. We conclude that severe complications due to Kawasaki disease are well treated and prevented in our patients, and this can be related partly to the early diagnosis and administration of intravenous gammaglobulin.
Kawasaki hastalığı: 34 olgu sunumu
Bu çalışmada Kawasaki hastalığı olan çocuklar sunulmakta ve Türkiye'de bildirilen diğer olgu serileri ile kıyaslanmaktadır. Bu çalışma son beş yıl içinde Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı'nda Kawasaki hastalığı tanısı ile tedavi edilen 34 çocuğun geriye dönük olarak değerlendirilmesidir. Tam kan sayımı, eritrosit çökme hızı, C-reaktif protein, tam idrar tetkiki, serum transaminazları, ekokardiyografi ve gereken durumda diğer tetkikler tüm hastalara uygulandı. Tanı koyulduğunda tüm hastalara intravenöz immünglobülin verildi. Başlangıç yaşı 5 ay ile 12 yıl (ortalama 2,7 yıl) arasındaydı. Erkek kız oranı 1.6: 1 idi. Konjunktivit, ağız lezyonları ve döküntü % 80'den daha sık görülen ana klinik bulgulardı. 1,5 cm'den daha büyük boyun lenf bezi daha az sıklıkta gözlendi (%61). Başvuru ve izlemde yapılan ekokardiyografiyle, 11 olguda (%32,3) koroner arterde genişleme ya da anevrizma saptandı. Bu koroner değişikliklerin izlemin sekizinci haftasında kaybolduğu gözlendi. Hastalarımızın hiçbirisinde miyokard enfarktüsü ya da ölüm gelişmedi. Olgularımızın Kawasaki hastalığı'na bağlı ciddi komplikasyonlardan korunduğu ve bu durumun kısmen erken tanı ve intravenöz immünglobülin uygulanması ile ilişkili olabileceği kanısına varıldı.