Aim: Obesity is a more common and important health problem in childhood. We aimed to determine sociodemographic and clinical factors contributing weight loss.
Material and Methods: Medical records of 120 obese patients (6-18 years old) applied at least twice for follow-up between 2012 (January)-2016 (September) were reviewed. Age, gender, socioeconomic status, family obesity, comorbidities, medications, operations, exercise frequency, screen time, physical examination findings and biochemical/hormone values [thyroid hormone, fasting insulin/glucose, cholesterol levels, Homeostasis model assesment insulin resistance (HOMA-IR), oral glucose tolerance test results (if applied) were recorded. Patients with a difference between the initial and last body mass index standart deviation higher than -0.2 were defined as “the good losing weight” group; the rest as “the poorly losing weight” group. The SPSS 22.0 program was used for analyzes.
Results: Puberty stage showed a significant difference (p=0,019); 65% of patients in the poorly losing weight group but 54% of other group were at stage 4-5. The initial body mass index standart deviation and exercise frequency were higher in the good losing weight group, the last measured body mass index standart deviation was lower (p=0). In the other group, baseline HOMA-IR was higher (p=0.037); there were more metformin-initiated patients but the difference was not significant.
Conclusion: We observed that exercise frequency was higher in cases with good weight loss; therefore, we consider that increasing physical activity is an important step. Other crucial outcomes are that the initial body mass index standart deviation is higher while HOMA-IR is lower in those cases and that puberty stage is higher in poorly weight losing patients.
Çocukluk çağı şişmanlığında kilo vermede etkili sosyodemografik ve klinik etmenler
Amaç: Şişmanlık, sıklığı çocukluk çağında giderek artan önemli bir sağlık sorunudur. Çalışmamızda kilo vermede etkili sosyodemografik ve klinik etmenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: İki bin on iki (Ocak)-2016 (Eylül) arasında şişmanlık tanısı ile izlenen, en az iki kez poliklinik başvurusu olan 6-18 yaş 120 hastanın dosyaları geriye dönük incelendi. Yaşları, cinsiyetleri, sosyoekonomik düzeyleri, ailede şişmanlık varlığı, ek hastalık ve ilaç kullanımları, geçirdikleri girişimler, egzersiz sıklıkları, ekran başı süreleri, fizik bakı bulguları ve biyokimya/hormon değerleri [tiroid işlev testleri, açlık insulin/glukoz, kolesterol düzeyleri, Homeostasis model assestment insulin resistance (HOMA-IR) değerleri, uygulanan olgularda şeker yükleme testi sonuçları] kaydedildi. Hastalardan başlangıç ve son ölçülen vücut kitle indeksi standart sapması arasındaki farkın -0,2’den fazla olduğu grup “iyi kilo verenler”, -0,2’den az olduğu grup ise “iyi kilo veremeyenler” olarak tanımlandı. Oran-ortalama değer incelemelerinde SPSS 22.0 programı kullanıldı.
Bulgular: Gruplar arasında ergenlik evresi anlamlı farklılık gösterdi (p=0,019), iyi kilo veremeyenlerin %65’inin, iyi kilo verenlerin ise %54’ünün evresi 4-5’ti. İyi kilo verenler grubunda ilk ölçülen vücut kitle indeksi standart sapması daha yüksekti, ayrıca egzersiz sıklığının daha yüksek, son ölçülen vücut kitle indeksi standart sapmasının ise daha düşük olduğu gözlendi (p=0). İyi kilo veremeyenler grubunda başlangıç HOMA-IR değeri daha yüksekti (p=0,037); metformin başlanan hastalar sayısal olarak daha fazlaydı, ancak anlamlı farklılık göstermemekteydi.
Çıkarımlar: Çalışmamızda iyi kilo veren olguların egzersiz sıklıklarının daha fazla olduğu gözlenmiştir; bu nedenle fiziksel etkinliğin artırılmasının önemli bir adım olduğu görüşündeyiz. İyi kilo veremeyen olguların ergenlik evresininin daha ileri; iyi kilo veren olguların ise başlangıç vücut kitle indeksi standart sapma değerlerinin daha yüksek, HOMA-IR değerlerinin daha düşük olduğu diğer önemli çıkarımlarımızdır.
Cite this article as: Şendur R, Özcabı B, Yeşiştepe Mutlu G, Bozaykut A. Effective sociodemographic and clinical factors in weight loss in childhood obesity. Turk Pediatri Ars 2018; 53(3): 169-76