Turkish Archives of Pediatrics
Original Article

Gallstones in childhood: Retrospective analysis of 60 cases

1.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye

2.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı, Samsun, Türkiye

Turk Arch Pediatr 2010; 45: 119-123
DOI: 10.4274/tpa.45.119
Read: 1004 Downloads: 948 Published: 14 December 2020

The purpose of this study was to documentation of the characteristics of children with cholelithiasis by means of age, sex, clinical manifestations and risk factors. Sixty cases (aged 0-18 years) with ultrasonographic evidence of cholelithiasis were enrolled in the study. Mean age of the patients was 7.8±5.1 years (range: 0.25-18 years), 38 (63.3%) of them were females. Underlying risk factors were identified in 34 (56.7%) of cases (15 ceftriaxone use, six hemolytic diseases, five Down’s syndrome, four obesity, two total parenteral nutrition and sepsis, one inflammatory disease and one chronic cholestatic liver disease). No etiology could be found in 26 (43.3%) patients who were defined as idiopathic. Of 46 patients who were followed at least for three months, eight (17.4%) had cholecystectomy, 16 (34.8%) showed differences in stone size and the stones were resolved in 24 patients (52.2%). When the cases related to ceftriaxone use were excluded, the percentage of the disappaerance of the stones was found to be 28.3%. Ursodeoxycolic acid was effective on resolution of symptoms in 69.2% of patients. The complications of gallstones were recorded in five (8.3%) patients. Cholelithiasis is more common in children than previously thought. The most common risk factors are ceftriaxone use and hemolytic diseases but about half of the cases are still idiopathic. There is a need for close monitoring of patients in especially risk groups because of gallstone development and its complications. (Turk Arch Ped 2010; 45: 119-23)


Çocukluk çağında safra taşları: 60 olgunun geriye dönük incelenmesi

Safra kesesinde taş nedeniyle izlenen çocuk hastaların geriye dönük olarak değerlendirilerek, yaş, cinsiyet dağılımları, risk etmenleri, klinik özellikleri ve hastalığın seyrinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ultrasonografik olarak safra kesesinde taş saptanan ve yaşları 0-18 yıl arasında olan 60 hasta çalışmaya alınmıştır. Hastaların 38’i kız (%63,3) olup, ortalama yaşları 7,8±5,1 yıl (0,25-18 yıl) idi. Otuz dört (%56,7) hastada altta yatan risk etmeni belirlenirken (15 seftriyakson kullanımı, altı hemolitik hastalık, beş Down sendromu, dört şişmanlık, iki total parenteral beslenme ve sepsis, birer enflamatuar bağırsak hastalığı ve kronik kolestatik karaciğer hastalığı), 26 (%43,3) hastada herhangi bir risk etmeni saptanamamış ve idiyopatik olarak değerlendirilmiştir. En az üç ay izlemi yapılabilen 46 olgunun sekizinin (%17,4) kolesistektomiye gittiği, 16’sında (%34,8) taşın devam ettiği ve 24’ünde (%52,2) taşın kaybolduğu gözlenmiştir. Seftriyaksona bağlı gelişen tüm taşların kaybolduğu izlenmiş ve bu olgular hariç tutulduğunda taşın kaybolma oranı %28,3 bulunmuştur. Ursodeoksikolik asit tedavisi ile hastaların %69,2’sinde yakınmaların düzeldiği izlenmiştir. Beş olguda (%8,3) safra taşı ile ilgili komplikasyonlar gözlenmiştir. Çocuklarda safra kesesi taşları eskiye oranla daha sık rastlanmaktadır. Risk etmeni olarak ilk sırada seftriyakson kullanımı, ikinci sırada da hemolitik hastalıklar gelmekte, ancak olguların yaklaşık yarısı hala idiyopatik olarak kalmaktadır. Özellikle risk grubundaki hastaların safra taşı ve komplikasyonları açısından yakın izlenmesi gereklidir.(Turk Arş Ped 2010; 45: 119-23)

Files
EISSN 2757-6256